Top
+90 (212) 465 79 50
Ticari Defterlerin Kesin Delil Olma Niteliği

Ticari Defterlerin Kesin Delil Olma Niteliği

05 Aralık 2022

Ticari defterlerin delil niteliğine haiz olup olmadığı hususu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) kanun koyucu tarafından düzenlenmemiştir. Her ne kadar eski Ticaret Kanunu’nda (“eTK”) ticari defterlerin kesin delil[1] niteliğine “Ticari defterlerin ispat kuvveti, Kati delil” başlıklı 82’nci [2]madde hükmünde yer alan belirli şartların birlikte mevcut olması durumunda haiz olduğu kaleme alınmış olsa da kanun koyucu tarafından ilgili düzenlemeye TTK’da yer verilmemiştir. İşbu makalemizde tarafımızca, yapılan değişiklikler doğrultusunda ticari defterlerin kesin delil niteliğine haiz olup olmadığı açıklanmaya çalışılmıştır.

1. Ticari Defterlerle İspat Usulünün Sonlandırılması

TTK ile yapılan değişiklikler uyarınca ticari defterlerin delil niteliğine haiz olması hususu kaldırılmıştır. Yapılan işbu değişiklik kanun tasarısının gerekçesinin (“Genel Gerekçe”) “Tasarının Kitaplarına Göre Getirilen Yenilikler ile Değişiklikler” başlıklı H bölümünün “Ticarî Defterlerle İspat” başlıklı 7’nci (yedinci) alt başlığında “Artık pekçok ülkenin kanununda yer almayan ve ispat hukukunun ilkeleriyle de pek bağdaşmayan ticarî defterlerle ispat usulüne son verilmiştir. Ticarî defterler, doğal olarak, mahkemenin takdirine bağlı delil olma niteliklerini korumaktadır.”[3] şeklinde izah edilmiştir.

Genel Gerekçe’de izah edildiği üzere artık ticari defterler ile ispat usulünün Türk Hukuku’ndan kaldırılması iradesi ile hareket edilmiştir. Ancak dikkat edilmelidir ki; Genel Gerekçe’de ayrıca bir hususa değinilmiş olup, ticari defterlerin artık TTK 83[4]’ncü madde kapsamında takdiri delil [5]olarak kullanılabileceği belirtilmiştir[6]. Buradan anlaşılacağı üzere ticari defterlerin takdiri delil niteliği kanun koyucu tarafından değiştirilmemiş aksine korunmuştur.

2. Ticari Defterlerin Delil Niteliğine Sahip Olabilmesi

Yukarıdaki açıklamalarımız da belirtmiş olduğumuz üzere artık TTK içeriğinde ticari defterlerin delil niteliğine sahip olmasına ilişkin bir madde hükmü yer almamaktadır. Her ne kadar bu hususlara TTK’da yer verilmemiş olsa da 04.02.2011 tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmış olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222’nci madde hükmünde ticari defterlerin delil olabilmesi düzenlenmiştir. HMK madde 222 uyarınca kesin delil ibaresine yer verilmemiş olmakla birlikte ticari defterlerin genel olarak delil olarak kabul edilmesi hususunun şartları kaleme alınmıştır. Madde hükmü uyarınca; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”

Konu hakkında ayrıca belirtmek isteriz ki, işbu makalemizin 2. (ikinci) başlığında da izah edildiği üzere, yapılan değişiklik ile ticari defterlerin ispat usulü ile bağdaşmadığı kanaati doğrultusunda ticari defterler ile ispat usulünün tamamen ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Bu halde ticari defterlerle ispat usulünün tamamen ortadan kaldırılması amaçlanmışken bu hususun HMK’da düzenlenmiş olmasının sebebine karışıklığa mahal vermemek için ayrıca değinilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

Öncelikle Huysal’ın “Yeni TTK ve HMK Çerçevesinde Ticari Defterler” başlıklı makalesinde[7] de belirtildiği üzere “Ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlerin TTK’da yer almamasının sebebi, bu hükümlerin TTK’da bulunmasındansa usul kanununda yer almasının daha doğru olacağının düşünülmesi değildir.” [8] Amaçlanın ticari defterlerin ispat usulünden bütün olarak kaldırılması iken ilgili düzenlemenin yalnızca TTK’dan kaldırılmasının gerekçesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nda (1/574) (“Rapor”)[9] aşağıdaki şekilde izah edilmiştir;

“ (…) Tasarıya, 225’inci maddesinden sonra gelmek üzere ticari defterlerin ibrazı ve delil olması ile ilgili olarak aşağıdaki gerekçelerle verilen önerge Komisyonumuzca kabul edilmiş ve söz konusu madde, Tasarıya yeni 228’inci madde olarak eklenmiştir.

“Türk Ticaret Kanunu’nun ticarî defterlerle ispat konusunu düzenleyen 80 ilâ 86. maddeleri modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı gerekçesiyle Türk Ticaret Kanunu Tasarısına alınmamıştır. Bu durum uygulamada önemli bir sakınca yaratacaktır. Çünkü senetle ispat mecburiyetinin uygulandığı Türk Hukuku’nda ticarî defterlerle ispata ilişkin kurallar senetle ispat mecburiyetinin katılığını yumuşatmakta ve geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısında senetle ispat mecburiyetine ilişkin usul hükümleri muhafaza edilmiştir. Bu sebeple, ticarî defterlerle ispata ilişkin hükümlerin yürürlükten kaldırılması önemli bir boşluğa yol açacaktır. Bu nedenle, Türk Ticaret Kanunundaki yerleşmiş ve yaygın uygulaması olan ticari defterlerle ispat hükümlerinin yeni usul kanunumuza alınması ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısında muhafaza edilmesi gerekmiştir. (…) Yine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının yemin delili konusundaki temel tercihi göz önünde bulundurularak, tamamlayıcı yemine ilişkin düzenlemeler ticarî defterlerle ispat usulünden çıkartılmıştır. (…) ”[10]

Bu itibarla, doktrinde bir kısım hukukçular tarafından senet ile ispatın mümkün olduğu Türk Hukuku’ndan ticari defterler ile ispatın tamamen kaldırılmasının çok önemli bir boşluk yaratacağı ve senet ile ispat zorunluluğu uyarınca ticari defterler ile ispatın bu katı kuralı yumuşattığı ve bu hususun geniş bir uygulama alan bulduğu belirtilmektedir.[11]

3. Ticari Defterlerin Sahibi Lehine/Aleyhine Delil Olması

HMK 222’nci madde hükmünde ticari defterlerin ispat aracı olarak kullanılabilmesinin şartları düzenlenmiştir ancak bunun yanı sıra ticari defterlerin delil niteliğinin sahibi lehine ve aleyhine olmasına ilişkin iki ayrı durum da ayrıca kanun koyucu tarafından aynı madde hükmünde kaleme alınmıştır. Bu iki ayrı durumun şartları birbirinden tamamen farklı olması sebebi ile konu bütünlüğünün sağlanması amacı ile kısaca iki ayrı başlık altında incelenmiştir.

3.1. Sahibi Lehine Delil Olması

HMK 222/2 madde hükmü uyarıncaİkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22.07.2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”

Madde hükmü uyarınca tarafların tacir veya en azından defter tutma yükümlüsü olması şartı aranması gerektiği anlaşılmaktadır.[12] Bu itibarla ticari defterlerin lehine delil olabilmesi hususu kanunda açıkça düzenlenmiş, belirli ağır şartlara bağlanmıştır.

3.2. Ticari Defterlerin Sahibi Aleyhine Delil Olması

HMK 222’nci madde hükmünün 4. (dördüncü) ve 5. (beşinci) fıkrasında düzenlendiği üzere, “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”

Kanun koyucu tarafından kanunda ticari defterlerin yukarıda bahsetmiş olduğumuz üzere HMK 222/2 uyarınca ticari davada delil olarak kabul edilmesi halinde sahibi aleyhine delil olması durumu aynı madde hükmünde düzenlenmiştir. Madde hükmünde belirtilen durumların söz konusu olması halinde defterlerin yalnızca sahipleri aleyhine delil oluşturacağı anlaşılmaktadır. Ancak bu durumda aleyhe olan hususun aksinin başka bir kesin delil ile ispat edilebilmesi de ayrıca mümkündür.[13]

5. (beşinci) fıkra uyarınca ise,  bir kişi görülmekte olan bir ticari davada iddialarını yalnızca ticari defterleri ile ispat etme iradesinde olduğunu beyan eder ise mahkeme tarafından defter ibrazı için süre verilmesi akabinde defterler ibraz edilmez ise karşı taraf tarafından iddia edilen husus/lar ispat edilmiş kabul edilir.

4.  Ticari Defterlerin Kesin Delil Sayılıp Sayılmayacağı

HMK 222’nci madde hükmünde kesin delil ibaresine yer verilmemiştir. İşbu sebeple her ne kadar ticari defterlerin delil niteliğine haiz olabileceği düzenlenmiş olsa da delilin kesin delil olup olmadığı hususunda açıkça bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Kanun koyucu tarafından açıkça bir düzenleme yapılmamış olması sebebi işbu husus tartışmaya açıktır. Ancak konu hakkında Yüksek Mahkeme görüşleri çerçevesinde ticari defterlerin kesin delil niteliğine haiz olduğu görüşünün hakim olduğu kanaatindeyiz. Şöyle ki;

4.1. Yüksek Mahkeme Tarafından Ticari Defterler Kesin Delil Olarak Kabul Edilen Kararlar

4.1.1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/798 E. , 2020/874 K. , 21.09.2020 T.[14]

“(…) Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa'da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. (…) Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK'daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi T.06.09.2018 E.2018/2696 K.2018/3431).[15]

4.1.2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4087 E. , 2017/261 K. , 23.01.2017 T.[16]

“(…)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir.(…) Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.(…)

4.1.3. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2310 E. , 2017/2537 K. , 13.06.2017 T.

“Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK'nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir.(…)”[17]

Yüksek Mahkeme tarafından kararlarında izah edildiği üzere kanun koyucu tarafından HMK 222’nci madde hükmünün 2. (ikinci) fıkrasında açıkça belirtilen şartları birlikte taşıması halinde ticari defterlerin ispat aracı olarak kullanılabileceği, 3. (üçüncü) fıkrasında ise ticari defterlerin delil vasfı taşıması sebebi ile aksinin yalnızca yazılı veya “kesin delillerle” ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan ticari defterlerin kesin delil olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.

5. Sonuç

Sonuç itibari ile, TTK ile ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamış olmakla birlikte her ne kadar ticari defterlerin ispat usulünden çıkarılması amacı güdülerek hareket edilmiş olsa da HMK ile işbu husus düzenlenerek amaç yerine getirilememiştir. HMK 222’nci madde hükmünde ticari defterlerin delil niteliğine haiz olması için öngörülen şartlar söz konusudur ancak kesin delil ibaresine yer verilmemiştir. Kesin delil ibaresine yer verilmemiş olmasının kesin delil olmayacağı anlamına gelmediğine ilişkin Yüksek Mahkeme içtihatları mevcuttur.  Kanaatimizde ticari defterlerin, kanunun lafzı ve Yüksek Mahkeme içtihatları doğrultusunda, HMK 222’nci madde hükmündeki şartlar yerine getirilmiş ise ispat aracı olarak kullanılabileceği ve delil niteliğinin ise kesin delil olduğu yönündedir.

 

 

Cansu Sarı                                                                                                                              

 

 

 

Kaynakça


[1] HMK madde 199 vd. (Senet) , HMK madde 225 vd. (Yemin) , HMK madde 303 (Kesin Hüküm)

[2] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/5.3.6762.pdf sayfa 2770

[3] Genel Gerekçe paragraf 110, sayfa 37

[4] II - Hukuki uyuşmazlıklarda ibraz  HMK Madde 83- (1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.

[5] HMK madde 192'ye göre kanunda düzenlenmemiş deliller, bilirkişi, tanık, keşif

[6] Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar Ticari İşletme Hukuku Güncellenmiş 19. Bası Ekim 2018 Yayın No: 3775 Hukuk Dizisi 1848 sayfa 196

[7]https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/799287

[8] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/799287 sayfa 201 vd.

[9] https://www5.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss393.pdf

[10] https://www5.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss393.pdf sayfa 153

[11] Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar Ticari İşletme Hukuku Güncellenmiş 19. Bası Ekim 2018 Beta Yayınları Yayın No: 3775 Hukuk Dizisi 1848 sayfa 196 (PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011 sayfa 486)

[12] “Ne var ki, ticari davaları düzenleyen TTK 4 ve diğer hükümler uyarınca, her ticari davanın taraflarının tacir olması gerekmediğine ve ayrıca, iddia ve savunmada eşitlik ilkesine göre, HMK 222/3’teki “diğer tarafın aynı şartlara uyun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki” ibaresine itibar edilerek, tarafların tacir veya en azından defter tutma yükümlüsü olması şartı aranmalıdır” Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar Ticari İşletme Hukuku Güncellenmiş 19. Bası Ekim 2018 Beta Yayınları Yayın No: 3775 Hukuk Dizisi 1848 sayfa 199

[13] Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar Ticari İşletme Hukuku Güncellenmiş 19. Bası Ekim 2018 Beta Yayınları Yayın No: 3775 Hukuk Dizisi 1848 sayfa 198

[14]https://legalbank.net/belge/istanbul-bam-15-hukuk-dairesi-kararlari-e-2018-798-k-2020-874-t-21-09-2020/3850996/ticari+defterler+kesin+delildir

[15] https://legalbank.net/belge/y-15-hd-e-2018-2696-k-2018-3431-t-26-09-2018/3230143/2018_2696+2018_3431

[16] https://legalbank.net/belge/y-15-hd-e-2016-4087-k-2017-261-t-23-01-2017-eser-sozlesmesinden-kaynaklanan-alacagin-tahsili-icin-yu/2698413/+T%c4%b0CAR%c4%b0+DEFTER+KES%c4%b0N+DEL%c4%b0L

[17]https://legalbank.net/belge/y-15-hd-e-2016-2310-k-2017-2537-t-13-06-2017/2874111/Yarg%c4%b1tay+15++Hukuk+Dairesi+kesin+delil

Legal Consultancy : +90 (212) 465 79 50