Top
+90 (212) 465 79 50
İş Sağlığı ve Güvenliği Hususunda İşçi ve İşverenin Sorumlulukları

İş Sağlığı ve Güvenliği Hususunda İşçi ve İşverenin Sorumlulukları

23 Eylül 2022

Mevcut bir işin yürütülmesi için bir işyeri, çalıştıran ve çalışanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Tüm bunların bir araya gelmesi sonucunda o yerin, o yerde çalışan kişilerin sağlığının ve güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu konuda hem işverene hem de işçiye görev ve sorumluluk düşmektedir, bu görev ve sorumluluklar ise kanunlarla belirlenmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunları da bu konuda düzenlemeler içermektedir. Düzenlemeler çoğunlukla işverene sorumluluk yüklemekle beraber işçinin de çeşitli sorumlulukları bulunmaktadır.

İşveren genel olarak iş sağlığını ve güvenliğini sağlamak, bozulduysa da iyileştirmek konusunda sorumlu tutulmuştur. İşverenin genel yükümlülüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun dördüncü maddesinde düzenlenmekle beraber oldukça detaylı bir hüküm olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu maddede işveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü tutulmakla beraber bu kapsamda neler yapması gerektiği de detaylandırılmıştır.

Bu detaylardan ilki ve en kapsayıcısı işverenin mesleki risklerin önlenmesi, bu çerçevede eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, işçiye işi için gereken araç ve gereçlerin sağlanması, şartların değişmesi ve mevcut sağlık ve güvenlik tedbirlerinin mevcut şartlara uyum sağlamaması halinde tedbirlerin değiştirilmesi konularında çalışma yapmakla sorumlu tutulmasıdır. Yani işyerindeki bir işin görülmesi bir risk teşkil ediyorsa işveren bu riski en aza indirmekle sorumlu olacaktır, aksi takdirde bu riskin önlenmemesi sonucu bir iş kazası meydana gelirse veya iş sağlığı veya güvenliği tehlikeye girerse bundan işveren sorumlu tutulacaktır. Söz konusu riskler konusunda işçilere eğitim ve bilgi verilmesi konusunda da yine işveren sorumlu tutulmuştur, işveren bünyesinde bulunan işçilere mevcut riskler konusunda kapsayıcı bir bilgilendirmede bulunmalıdır, yani işçinin bilgilendirilmemesi sonucu bir kazanın meydana gelmesi durumda yine işveren sorumlu olacaktır. Aynı zamanda işverenin işçilerin söz konusu iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını denetlemesi ve uyulmadığını görmesi durumunda da bunu düzeltmesi gibi bir sorumluluğu da bulunmaktadır. Yani işverenden bünyesi altındaki işçileri tedbirler konusunda bilgilendirmesi sonrasında işçilerin bu tedbirlere uyup uymadığını kontrol etmesi, uyulmadığına şahit olduğu durumlarda da bunları düzeltmesi beklenmektedir. Örnek olarak, işveren, beline ip takarak çalışması gereken bir inşaat işçisinin ipi takarak çalıştığını kontrol etmesi, ipi takmadan çalıştığını görmesi durumunda da onu uyarması verilebilir.

İşverenin bir diğer sorumluluğu ise işyerine ilişkin risk değerlendirmesi yapması veya yaptırtmasıdır. Risk değerlendirmesi bir işyerinde oluşabilecek muhtemel iş kazalarının veya ortaya çıkabilecek meslek hastalıklarının önceden belirlenebilmesi için uygulanan işlemler olarak tanımlanabilir. İşverenin, işyerindeki kazaları önlemek adına düzenli olarak risk değerlendirmesi yaptırması gerekir. Ayrıca işveren işçileri arasında görev dağılımı yaparken işçilerinin sağlık ve güvenlik yönünden o iş için uygun olup olmadığına dikkat ederek dağılımı yapmakla görevlidir. Yani işverenden bünyesinde bulunan işçilerin fiziksel veya mental yeteneklerine uygun bir görev yetkilendirmesi yapması beklenmektedir. Ayrıca aynı maddede çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki sorumluluklarının, işverenin sorumluluğunu etkilemeyeceği belirtilmiştir. Buradan anlaşılmaktadır ki işçinin bu alandaki yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda da işverenin sorumluluğu devam etmektedir.

Aynı kanunun çalışanların yükümlülükleri başlıklı on dokuzuncu maddesinde ise çalışanın sorumluluğu düzenlenmiştir. Bu düzenlemedeki ilk fıkrada çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği konusunda aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları uyarınca, kendilerini ve yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliğini tehlikeye düşürmemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Yani, işçi hem kendisi hem de yaptığı işten etkilenebilecek durumdaki diğer işçilerin başına bir şey gelmemesi için gerekli özeni göstererek çalışmalıdır. Çalışanlara yüklenen bir diğer yükümlülük ise işyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uyarak kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, gereksiz yere çıkarmamak ve değiştirmemek şeklindedir. Yani çalışanlar işyerinde bulunan cihazları gereğine uygun bir şekilde kullanmalı, keyif amaçlı parçalarını çıkarmamalı veya değiştirmemelidirler. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi sonucu bir iş kazası meydana gelir veya iş güvenliği tehlikeye girerse bu durumdan işçi sorumlu tutulacaktır.

İşçilerin sorumlu olduğu bir diğer husus ise onlara temin edilen şahsi koruyucu donanımı kullanmak ve korumak şeklindedir. İşverenler, işçilerine koruyucu donanım temin etmekle yükümlü iken işçiler de söz konusu donanımı gerektiği gibi kullanmalı ve korumalıdır. Bir inşaat ustasının çalışırken ona işvereni tarafından temin edilen bareti çalışma süresi boyunca takması gerektiği bu konuda iyi bir örnek olacaktır.

İşçinin bir diğer yükümlülüğü ise haber vermeye ilişkindir. Bu yükümlülüğe göre işçinin işyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik konusunda ciddi ve yakın bir tehlikeyi fark etmeleri durumunda, bu durumu hemen işverene veya çalışan temsilcisine haber vermeleri gerekir. Yani yüksek ısıyla çalışan bir iş makinesinden kıvılcımlar çıktığını gören işçinin bunu derhal işverene veya çalışan temsilcisine haber vermesi gerekmektedir, aksi halde ortaya çıkacak olan iş kazasından veya iş güvenliğinin tehlikeye girmesinden çalışan da sorumlu olacaktır.

Çalışanın bir diğer sorumluluğu ise kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapması gerektiği şeklinde belirtilmiştir. Buna göre işçiler kendi görev alanlarında iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir durum olduğunda bundan kaçmamalı işveren ile iş birliği içinde olmalıdır.

Görülmekte ki işveren ve işçilerin bir araya gelerek bir iş yürütmesi bünyesinde bazı tehlikeler barındırabilir. Mevcut veya muhtemel tehlikeleri en aza indirmek amacıyla çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin alınması hem işverene hem de işçiye bazı sorumluluklar yüklemektedir. Söz konusu sorumlulukların çift taraflı bir şekilde yerine getirilmesi halinde iş kazaları önlenerek iş sağlığı ve güvenliği sağlanabilir.

 

 

Tuğçe Şengün

Legal Consultancy : +90 (212) 465 79 50